''İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol! Sen iyi ol ki bütün dünya iyi olsun.''
Biraz kendinden bahsetmek ister misin?
Ankara'da doğdum ve büyüdüm. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunuyum. Ardından Barcelona'da Autonoma Üniversitesi'nde İnovasyon Ekonomisi yüksek lisansı yaptım. 10 seneye kadar hem yurtiçinde hem de teknoloji harici yönetim danışmanlığı, ilaç ve biyo sektörlerinde tasarlandı. Aralarında yüksek işletme lisansı yapmak için Fransa'da INSEAD'a gitti. Ayrıca gestalt psikolojisi alanında 3 senedir eğitim alıyorum. Profesyonel koçluk eğitimim de var. Çok uzun ömürler da hayatta yoga ve mindfulness var.
Çakıl yatağı ile patili bir aileyiz. Kendisine ayrıca Lindos'un mutluluk lideri olur 😊
Lindos nasıl doğdu?
Aslında Lindos hikayem biraz eskilere dayanmaktadır. 2009 yılında üniversiteyi bitirip İnovasyon Ekonomisi okumak için Barselona'ya gitti. Orada evde 3 kişi kalıyorduk. Evde 3 adet çöp kutusu şeylerden herkeste ayrı bir çöpü var habercisi demiştim. Bu tamamen benim çöp ayırma işlemindeki tecrübesizliğimdi tabii ki. Çok utanmıştım. O gün aslında ne kadar kolay çöp atıyoruz diye düşünmeye başlamamın ilk günüydü.
İkinci bir uyanış anım da nasıl toplamamıza ve içimize dikkat etmeye başladıysak, evimizi nasıl temizlediğimize de dikkat etmek hem sağlığımız hem de geleceğimiz açısından önemli olduğunu önemli fark etmiştimdeydi. Dokunduğumuz her yerde temizlik ürünü temas ediyor ve her temizlik malzemesi en sonunda kendini denizde veya toprakta buluyor.
Günlük hayatınıza bakın, temizlik ve sabun gruplarını düşünün. Ön tarafı büyük renkli yazılarla dolu, arka taraftaki esasımızın bilmesi gereken sözler ise, savaşçıların duası gibidir. Buradan yola çıkarak daha sade bir ambalajda hem tamamen doğal ve sürdürülebilir hem de işe yarayan hayalini kurdum. İçeriğinde hangi hammaddelerin olduğunu ve ne işe yaradıklarını bilsek ne güzel olur dedim.
2016 yılında işletme yüksek lisansı yapmak için INSEAD'a gitti. Orada sosyal girişimcilik kavramını temel aldığında oldukça heyecanlandım ve bu heyecan beni şimdiye kadar ve Lindos'u sosyal bir girişim olarak yönlendirdi.
Sürdürülebilirlik senin için ne anlama geliyor ve nasıl daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı yaşıyorsun?
Sürdürülebilirlik bence yaşamın sürekliliği, insan ekosistemlerinin içinde doğa ile bir uyum içinde yaşaması ve doğaya daha fazla zarar vermemesi, yaşamının tamamını bulması.
İhtiyacımız olan şeyleri tüketirken doğaya olan etkimizi en aza indirin.
İlk başta çöpe atmamaya çalışıyorum. Buna geri dönüşüm de dahildir. Sanki çöp attığımızda sihirli bir şekilde yok oluyor diye düşünüyoruz. Aslında bu atıklar çoğu zaman bizim ömrümüzden daha uzun süre dünyada kalıyor. Çöpe attıkça görevin borç bulmayı ve onlara iyi bir gelecek bırakamayacağımızı düşünüyorum. Bu süreler boyunca tek kullanımlık ve gereksiz ambalajlı birikimlerden mümkün olduğunca kaçıyorum. Yeniden doldurmayı kullandığını her yerde hapsetmeye çalışıyor. Yanımda su mataramı sürekli taşıyorum. Ayrıca doğal içerikli ürünleri tercih ediyorum. Yerli ve doğaya bakma markaları kullanmaya özen gösteriyorum.
Bununla birlikte hayvansal ürün çok uzun süre tüketmiyorum. Vegan beslenme ile hayvanlara ve doğaya zararımız çok daha azalıyor. Et ve süt ürünleri üretilirken çok fazla enerji ve su harcanıyor. Ayrıca dünyanın en büyük sera gazı salımı üretimi ne yazık ki hayvancılıktan geliyor. Meyve sebzeyi de süreyi tüketmeye özen gösteriyorum.
Bisiklete binip bir yaprakları gezdirmek çok grup ancak kullanım koşullarında bu çok geçerli değil ne yazık ki. Elektrikli hibrit araç yolcusu. Evimizde kurduğumuz su filtre sistemi sayesinde cam veya plastik damacanada su hareketken doğaya ilişkin zararı engellemiş olduk.
Hızlı modadan oldukça uzağım. Yeni bir giysi alacaksam gerçekten de varsam ve yine sürdürülebilir yerli markaları tercih ediyorum.
Bütün bunların dışında kendi içlerinde ve diğer canlılarla vakit geçirdikçe geçmişe kadar yerleşen nefesimi daha çok sorguladığımı fark ediyorum.
Daha fazla şirket ve sürdürülebilir bir yaşam için öneriler neler?
Bireysel işletimin dünyayı değiştirebileceğine. O yüzden sürdürülebilir yaşam gelişiminin bir kere insanın içinde işlendimi çıkmadığını düşünüyorum. Bunu hep eskiden uçaklarda ve belediye otobüslerinde sigara içiliyormuş diye konuşmamıza benzetiyorum. İleride bulunanların da “Eskiden naylon tek gözenekli poşetler var, bol kimyasallı temizlik ürünleri kullanıyorlarmış.” diye konuşacağını tahmin ediyorum.
Kullandığım ürünlerle ilgili kendime ilk sorduğum şey “Nasıl çöp atma? Çöpe atmak için ne yapabilirim? Daha sürdürülebilir bir alternatifi var mı?” oluyor.
Ayrıca nasıl topladığımıza içtiğimize dikkat ediyorsak, her türden dokuları doğal içerikli ve mümkün olduğunca az kimyasal içermesine dikkat etmemiz gerektiğini mühim. Suya veya eldesine karıştığında kirletmeyeceğinden emin olduğumuz ürünleri kullanmamız sonucu su ve besin kaynakları açısından oldukça önemli.
Bazı şeyleri bazen ucuz olması nedeni ile veya verdiğimizden dolayı kolayımıza varmak için çok fazla tüketebiliyoruz. En çok neleri tükettiğimizi fark edip oralarda okumaya atmaya çalışmıyoruz.
Sana gezegenimizin güzelliğini hatırlatarak ilham veren insanlar veya yerler?
Akdeniz ve deniz kaplumbağaları ☺
En sevdiğiniz bitki bazlı ev yapımı yemek nedir?
Nohut köftesi ve çilekli semizotu salatası ☺
Şu an ne okuyorsun?
Dijitalin Kitabı mı Olur? – Göksemin Gökalp Özdemir
Moton ne?
Hayat bütün olumsuzluklara rağmen çok güzel. İyi düşün, iyi yaşa, iyi ol! Sen iyi ol ki bütün dünya iyi olsun.