SOLH LIVING X OLDUĞU GİBİ BASİT.
Su şişesi : Metal, plastik ya da şu torba şeklindeki olanlardan
Mat : Kaymaz altlı kalın ya da biraz daha inceleri daha mı iyi? Renkli mi almalıyım siyah mı? Sanırım siyah daha havalı ama geçen gün sahipler haki mat da çok desenler…
Blok : Mantar blokları yaşamı kesinlikle daha kolay ve yerde kaymıyorlar ama ahşap bloklar daha otantik, sanki bir arkadaşım ahşap blokların daha iyi olduğunu yaşamıştı. Bir de şu büyük spor mağazasında köpük plastik bloklar gördüm ama yok plastik istemiyorum.
Kemer : Aslında oldukça güzel esneğim ve kemere çıkardığı yok, ama ben yine de bir kemer alayım.
Temizleme spreyi : Bunu mutlaka almalıyım, bir yerde yoga matları üzerlerinde -şimdi tam hatırlayamıyorum ama- bayaa bir bakteri taşıyormuş .
Meditasyon minderi : Tabii ki… Meditasyon yaparken oturma yerdemi beklemiyorsunuz heralde!
Çanta: Ya aslında benim şu eski spor çantam var da… Yok, o olmaz bu yeni gideceğim öncüm çok havalı, ben en iyisi heybeye benzeyen şu çantalardan bir tane edineyim.
Kıyafet : Tayt (uzun, bisikletçi ve kısa), sütyen (3 adet), croptop (3 adet), soğuk havalar için uzun kollu ter emen üstlerden, ayak parmakları için şu parmakları açıkta bırakan çorabımsı sonuna kadar istiyorum, shawasana'da giymek için pofidik ve Yumuşak bir sweatshirt, yeni bir takım elbise…
Aksesuar : Palo Santo, evet Palo Santo mutlaka almalıyım. Birkaç mum, adaçayı tütsüsü, belki ses çıkaran kaselerden (çıkardıkları sesin hızı çok iyiymiş)
Diğer: Epilasyon. Evet epilasyon yaptırmam lazım, sınıfa rezil olmak istemem değil mi?
Büyük bir şehirde yoga pratiğine başlayacak olan her birinden öncekine benzer bir listeyi yazılı olmasa da kafasında mutlaka vermiş, diye düşünüyorum. Hayatın getirdiği zorluk ve tekdüzeliklerle başa çıkmanıza yardımcı olacak bu spiritüel evlerden çıkmadan önce bir şeyleri unutmak istemezsiniz ne de olsa?
En yakına almak istememiştim.
Yoga pratiğimde derinleştikçe bu dinlemenin aslında ne kadar gereksiz olduğunu fark etmeye başladım. Bu konu üzerine düşünürken bu faaliyet küresel bir pazarlama stratejisinin ürünü olup olmadığı ile ilgili çok da haksız olmayan şüpheler geliştirdim. Size gereğinden para harcamatan ve dünyanın neredeyse fazla ürünlerinden biraz daha tüketmeye yönlendiren her konuda olduğu gibi bu konuda da şüphelenmekta haklıydım.
Yoga 21. Yüzyılda beden ve zihin arasında güçlü bir köprü kurmamıza yardımcı olan derin bir spiritüel pratik olmaktan çıkmış dev bir endüstriye dönüşmüştü. 2027 yılında küresel büyümeleri tam 66 milyar dolar olması dev bir mutluluk fabrikası…
nasıl mı?
Bundan binlerce yıl önce doğu kültürlerinin kadim bilgileri ile kutsal olması ve son derece spritüel bir pratik var olan, zengin ve bereketli topraklarda insanlar bu pratiği daha yüksek bir bilince erişmek ve dünya ile uyum içinde yaşamak için uygularlarmış. Bazı geçici cerrahi operasyonlar sonunda batılı beyaz adamların doğunun barışçıl gözlemlerini sürdürdüler, orada yaşayan insanlardan ve hayvanlardan her şeyi içerdikleri gibi bu kadim notlarını de almak istemişler. Aradan hatta yıllar boyunca geçmiş, yoga adı verilen bu kutsal pratiği istedikleri gibi değiştirmiş ve şekillendirmişler. O kadar ki insanlar yoga pratiğinin esas sahipleri olan coğrafyalar ile baştan sona akılda kalıyor. Günlerden birgün bu batılı topraklarda yaşayan insanlar kalabalık toplulukların, yoğun işlerinden ve yemek yemekten o kadar sıkılmışlarki hayatta ne yapabilecekleri başlamadılar. İşte yoga batısı da küresel bir fenomene dönüşmek için tam bu anı bekliyormuş, 1970'lerde Amerika'da başlayan yoga pratiği dev nüfuslara ağırlık veriyor. Sonraki yıllarda onun düşüncesini düşünerek dahi yeltenmeyen batılı spor hocaları akımlardaki asana'ların vücut güzellikleri üzerindeki hakikatleri de görence doğunun kadim bilgisi beyaz kadınların popolarını daha kalkık ve yuvarlak yapma aracına dönüşmüş. Bununla birlikte beraberde iç çamaşırları, taytlar, matlar, çoraplar, mumlar, aksesuarlar ve daha sayamadığım binlerce ürünle yönetilen “yoga canavarı” doğdu.
İnsana devrim sanayiinden beri “daha fazlası”, “daha iyisi” ve “daha güzeli” olması gereken tüketim kültürünün eski gri eşofmanımız ve giyilmekten incelemiş atletimiz ile yoga yaptığımıza izin vermek düşünmek muhtemelen sa- saflık niyetine. Ama bu dev tüketim sektörünün gerçek bir varlığı olmadan yoga pratiğine adım atmak da aslında oldukça mümkün, üstelik bunu yaparken başka kültür ve toplumların kutsal değerlerine ve doğal kaynaklara zarar vermeyi bile başarabilirsiniz!
nasıl mı? Kendi yaşamından yola çıkarak oluşturmak “Yeni Başlayanlar için Mümkün Olduğunca Sürdürülebilir Yoga” rehberine göz atmak ve elden geldiğine ulaşmaya çalışmak…
Nerede ve Nereden Başlama?
Aradığın şey daha fit bir vücut, kaslı kollar ve sıkı bir popoysa bu yazıyı burada bırak ve evinin evleri bir gym'e yazıl.
Aradığın şey sakin bir zihin, nefesle bağlantı kurmak ve bu kalabalık/karmaşık dünyayı huzur veren bir yaşam birimi olmaksa doğru yerdesin okumaya devam et.
Yoga serüvenime başlarken fitness salonlarında, özel stüdyolarda ve daha büyük stüdyolarda derslere katıldım. Henüz bu konuda tamamen bilgisiz bir “yoga tutkunu” giderken giderken fitness/yoga eğitiminde hocamızın sıkı kalçalarından ve güçlü karın kaslarından bahsetmesi oldukça moralimi bozmuştu.
Benim sana tavsiyem eğer hiç yoga yapmadıysan bu uzun (neredeyse sonsuz) kucaklamak mindfulness pratikleri ile başlaman. Zihin-beden bağlantı üzerinde çalışacağın bilim etkisinin insanlarca elde etmesi bu pratikler seni yoga yolculuğuna hazırlayabilir, en sonunda beni hazırlamıştı.
Daha sonra yaşadığın şehirde yer alan koruyucu bir yoga oluşturmaya devam etmek için.
Ne Giysem?
Bedenini içinde rahat ettiğin süre boyunca yoga pratiğine giderken aralarında giyebilirsin. Eğer güvenilir bir alanda yoga yapıyorsan hem diğerinden hem de dersini veren hocanın senin ne giydiğinle hiç ilgili olmaması gerekir.
Ama eğer uzun süreler boyunca herhangi bir sportif aktivite yapmıyorson ve gerçekten derslere giyecek hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorsan Simple As Is'in “Active Wear” kategorisine göz atabilirsin. Organik pamuk ve geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen bir veya iki takım satin alarak onlara çok iyi bakacağına ve kullancağına söz verirsen onları sana en kısa zamanda göndereceklerine özet 😊
Ne içsem? Nasıl içsem? Neden içsem? Nerde İçsem? Kiminle İçsem?
Sü.
Bol bol ve çok soğuk değil.
Bedena gücü olan sıvıyı vermek için ve üretimi için en az su harcanan sıvı olduğu için.
Evde.
Tek başına, kedinle/köpeğinle, en yakın arkadaşınla veya partnerinle.
Ne mi içmesen? Sigara, alkol(mümkün yanında uzak durabilirsin 😊 ), gereğinden çok kahve ve çay.
Peki ya Palo Santo?
Hayatımın en az iki senesini Palo Santo yanmayan odayı demeyerek gittikten sonra bu muhteşem ahşap yapının kalıntılarının karanlık gerçekleri perdenin önüne seren bir yazı okuyarak yıkılmıştım.
Satın aldığımız her toplu tüketimin (ne kadar eşsiz kokarlarsa koksunlar) bir yerden geldiği gibi Palo Santo parçalarında da bir yerden geliyor. Geldikleri yer Güney Amerika'nın kuru tropikal ormanları. Burada yetişen ve dilimzde “kutsal ağaç” anlamı gelen Palo Santo ağacının doğal yaşamlarının sonunda geldiklerinde ormanda kurumaya bırakılıyorlar, yaklaşık 5 sene sonra yerel halk kutsal ritüeller eşliğinde yakılacak Palo Santo çubuklarını ağaç kütüklerinden saygıyla topluyorlar ve dünyanın dört bir yanına gönderiyorlar. Desem? Ne güzel olurdu değil mi?
Malesef gerçek bundan çok uzak… geçmişteki en kutsal ayinlerinde kullanmak üzere ormanların yanından geçerken bir hediye olarak görülenler bu değerli ağaç artık yerel halklar için sadece bir gelir kaynağı. Neredeyse bir para birimi haline gelen Palo Santo ağaçlarını bulmak, kırmak ve işlemek için parça yarışan yöre insanlarını elde etmek en önemli hazineleri olan ormanları da bu şekilde katlıyor. Küresel canavarın aydınlanma isteğine cevap vermek isteyenler Güney Amerika halkları arasında Palo Santo kartelleri bile kuruldu.
Tabii ki sürdürülebilir, doğa ve kültürlere ait mülklerin ticareti yapılan Palo Santo kalıntıları da var.
Bana şubeleri ise gerçek aydınlanma yan daireden gelen patates oturtma kokuları arasında anda kalıp nefesi izlemekten geçiyor.
Ya anne? Annem da mı Yakmayalım?
Anne yakın hatta, topluca yakalım.
Florasan ışıklar altında çalıştığınız ofisinizden çıkın, evinizin sessizliğinde o gün cevap alamadığınız acil e-mail'i düşünün yerine rahatlamak, muhafaza etmek ve tazelenmek için mum yakmaktan daha güzel ne olabilir ki?
Sadece bu mumların parafinsiz ve doğal yağlarla üretilmiş olmasına dikkat edin… Hatta isterseniz hemen şimdi şu sayfaya göz atıp tamamen masum mumlara sahip olabilirsiniz!
Acele Etmeyin
Benim için yoga hayatta yumuşamamı sağlayan uzun bir yol. Pratik çözümler her gün değişiyor ve yenileniyorum.
Tüm bunları dikkate alarak sürekli en zor pozu en iyi şekilde yapmadığını söyleyen sesi gözlemliyor ve onunla tekrar tekrar vedalaşıyorum. Bence yoga Instagram'a koyacağın havalı kafa duruşlarından çok daha fazlası, bunu unutma ve olduğun yerin keyfini çıkar…
Not: Güneşin batmak üzere olduğu bir anda inanılmaz bir kafa duruşuna girdiysen ve bu seni çok mutlu ettiyse; evet, bu fotoğrafı bence de Instagram'da paylaşabilirsiniz. 😊