İklima Ündeğer - Founder of Roru Concept

İklima Ündeğer - Founder of Roru Concept

''Kararlarımızı optimize etmek ve etrafa verdiğimiz maddi manevi zararı minimize edecek kararlarla yaşamak sürdürülebilirliğin anahtarıdır.''

founder of roru concept

Biraz kendinden bahseder misin?

İstanbul’da yaşayan, mühendislik eğitimi almış, farklı beyaz yaka görevlerde çalıştıktan sonra kendi işini kurmaya karar vermiş biriyim. İş ve özel hayat ayrımı yapmadan bütünsel bir bakış açısı deneyerek hobileri işe, işleri hobilere dönüştürürken dürüstlük ve samimiyeti kaybetmeden başarılı olmaya çalışıyorum. RORU markasının kurucusuyum, geçen yıl RubiBrands ile ortaklık yaparak beraber markamızı daha ileri taşımaya karar verdik ve harika bir ekiple çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Roru Concept nasıl doğdu?

Marka doğmadan aslında bir çok hazırlık yapmış oluyorsunuz. Gördüğünüz, gezdiğiniz, çalıştığınız her yer zihninizde bir veri havuzu yaratıyor. Sonra doğru zamanda son parça eklendiğinde birden aşırı inandığınız bir fikriniz çıkıyor ortaya. Benim için bir iş seyahatinde Paris’ten bir hediye için gittiğim dükkan son ilham kaynağım oldu. 7 yıl önce Türkiye de lüks/ulaşılabilir lüks yoga ekipmanları yaygın değildi. Daha çok ulaşılabilir lüks işinde çalıştığım için de bildiğim yerden çıkmıştı karşıma. Sonrası hiç çorap söküğü gibi gelmedi, kimseninkinde gelmiyor ama çalıştıkça karşılığını aldım diyebilirim.

Sürdürülebilirlik senin için ne anlama geliyor ve nasıl daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı yaşıyorsun?

Sürdürülebilirlik konusunda bu alanda çok hevesli olmayan biriyle tartışmaya girseniz hep aynı yerde tıkanırsınız: ama sonuçta yine tükettin, aslında hiç bir şey sürdürülebilir değil, materyalin en ham halinde zaten bu iş bitmiş oluyor… gibi karşılıklar alabilirsiniz. Fakat sürdürülebilirlik konusunda bence en önemli şey dayanıklı bir ürün yaratmak. Bir ürünü uzun süre kullanabilmelisiniz. Böylece çöp yaratmayı minimuma indirerek sürdürülebilirliğin asıl noktasını yakalamış olursunuz. Çok organik, sürdürülebilir bir üründen gereğinden fazla hızlı tüketmek yine de o ürünün size ulaşmasına kadar giden ve sizden sonrasında devam eden süreçlerinde daha büyük zarara yol açabilir. 

Biz RORU Concept’i bu doğrultuda fiyat/performans/sürdürülebilirlik dengesinde herkesin yararına olacak bir noktada tutmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz çok kaliteli ve uzun ömürlü. Malzemelerimizi mümkün olduğunca doğal malzemelerden seçiyoruz, doğal dışına çıkmamız gereken özel durumlarda yeniden dönüştürülebilir malzemeleri tercih ediyoruz. Ambalajlarımızda plastik kullanmamaya veya mümkün olan en az miktarda kullanmaya çalışıyoruz. Bütüncül bir bakış açısıyla ürünün tüm yaşam döngüsünü ele almak ve herkesi memnun etmek oldukça fazla efor gerektiriyor fakat başarabildiğimiz için mutluyuz. 

Daha bilinçli ve sürdürülebilir bir yaşam için önerilerin neler?

Günümüzde kendini tüketime tamamen kapatanlar da var, bu da bir yöntem; fakat bunun size gerginlik getirdiğini düşünüyorsanız bu gerginlikle etrafınıza verdiğiniz zararın da sürdürülebilir olmadığını göz önünde bulundurmalısınız.

Kararlarımızı optimize etmek ve etrafa verdiğimiz maddi manevi zararı minimize edecek kararlarla yaşamak sürdürülebilirliğin anahtarıdır. Elimizden gelenin en iyisini yapmalı ve ömrümüzü dünyayı kirleten değil maddi manevi temizleyen tarafta geçirmeyi ilke edinirsek sürdürülebilir yaşam kendiliğinden oluşacaktır. 

Sana gezegenimizin güzelliğini hatırlatarak ilham veren insanlar veya yerler?

Genelde doğanın bakirliği içinde orta yolu bulmuş işletmeler bana çok ilham veriyor. Artvin’de düzenli olarak “retreat”e gittiğim Bumbulay bunlardan biridir. Yurtdışında ise daha büyük oluşumlardan Nepal’deki Tibetli Çocuklar Köyü, Londra’daki Foundation of Buddhist Thought bana herhangi bir işletme ya da organizasyonun hem temiz ve güvenilir hem de başarılı olabileceği, her şeyin kapitalist ve sert olmasına gerek olmadığı konusunda çok ilham veriyor. Onların sorunları çözme şekli, zorluklarla mücadele yöntemleri gerçek bir öğreti barındırıyor.

En sevdiğin bitki bazlı ev yapımı yemek nedir?

İnternetten öğrendiğim harika bir yemek var! Bizde misafir yemeği diye geçiyor artık, et severler dahil bayılmayan hiç olmadı. Hindistan cevizi sütlü kırmızı köri ezmeli nohut yemeği ve zerdeçallı pilav. Nohut yemeğine yeşil bir dokunuş gerekiyor, bir avuç ıspanak, brokoli hatta taze fasulye bile koyabilirsiniz mevsime göre. Çok kolay bir yapımı var ismine bakmayın. Denemeyen kalmasın!

Şu an ne okuyorsun?

Şu an Howard C. Kutler’ın kaleme aldığı ve Dalai Lama’nın sözleriyle ve onla görüşmelerine yer veren Mutluluk Sanatı’nı okuyorum. 

Motton ne?

Başka bir şey her zaman mümkün ve var!

RORU CONCEPT

← Older Post Newer Post →