''Hayal kurmak plan yapmanın farklı bir biçimidir.''
Biraz kendinden bahseder misin?
1983 Adana doğumluyum. Üniversiteyi Bursa'da okuduktan sonra, iş hayatında kendimi tekstilin içinde buldum. İstanbul'da uluslarası bir tekstil markasında çalıştıktan sonra, ilk girişimim olan bir ev tekstilİ markası kurdum.
5 yıllık mağazacılık ve üretim tecrübesinden sonra devrederek ev tekstilinden biraz uzaklaştım. Fakat, tekstilin gelişimini yakından takip eden biri olarak kaldım hep.
Hem kendini, hem de mesleğini sürekli geliştirmeyi seven biri olarak ve tekstile de farklı bir bakış açısı ile yaklaşmak için moda tasarım okumaya karar verdim ve Reluck markam bu süreçte şekillenmeye başladı.
Yaratıcılık ve girişimcilik, tüm hayatımda olduğu gibi bana yön vermeye devam ediyor.
Reluck nasıl doğdu?
Tekstil geri dönüşümü, eşimin tekstil mühendisi olmasından dolayı evde hep gündem maddelerimizden biri durumundadır. Kendisi, geri dönüşüm ipliklerden sürekli global markalara ürün geliştirdiği dönemlerde, ben de moda tasarım tasarım okuyordum ve geri dönüşüm kumaşlardan bir moda markası yaratma fikri kendiliğinden doğmuş oldu.
Giyim, aksesuar ve ev tekstili olarak hazırladığım koleksiyon içersinde ilk olarak kullanım alanı olarak da sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimseyen bez alışveriş çantaları koleksiyonuyla başlamak istedim ve Reluck geri dönüşüm kumaştan üretilen kanvas çanta koleksiyonuyla pazara çıktı.
Sürdürülebilirlik senin için ne anlama geliyor ve nasıl daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı yaşıyorsun?
Günümüzde, herşeyin çok hızlı aktığı ve tüketimin gitgide hızlandığı bir dönemde, bir anda " sıfır atık", "100% sürdürülebilirlik" gibi kavramlar mümkün olmasa da bu bilince ulaşmaya başladıktan sonra, önümüzde ki her yıl bir önceki yıla gore daha bilinçli olacak ve toplu olarak davranışlarımız büyük etki yaratacaktır. İşimizin ilk bacağı tekstil atıklarını toplayıp ayrıştırmak.
Bu sebeple de ailede dikkat ettiğimiz ilk konu atıklarımızı doğru ayrıştırmak. Tekstil geri dönüşümün içerisine girdikten sonra gordüm ki amacına uygun ayrıştırılan atıklar, cok daha az iş yüküyle tekrar hayata kazandırılabiliyor. Bu farkındalıkla, dönüştürülebilir atıkları karışık atmak biraz vicdan meselesi gibi.
Hem mesleki, hem de tüketici olarak; Moda ve giyim tarafına bakarsak, son yıllarda zamansız , basic ve düz renk kıyafetler tercih etmeye başladım. Biliyoruz ki tekstil dünyayı kirleten 2. Sektör ve burada tüketici davranışlarının rolü cok önemli. Çoğumuzun henüz bilmediği desenli bir elbise dönüştürüldüğünde aynı kalite ve renkte tekrar bir kumaşa dönüşemiyor ama düz renk oyle değil.
Doğal olarak, mesleğimde de minimal tasarımlara doğru bir yönelimdeyim. Artık, sürdürülebilirliği geliştirmek, gündelik yaşamımdan, iş hayatıma kadar her noktada.
Daha bilinçli ve sürdürülebilir bir yaşam için önerilerin neler?
Öncelikle farkındalık, doğaya, çevremize saygı ve sürekli gelişim haline sahip olmalıyız. Kaynaklarımızın sınırsız olmadığının farkına vardığımızda tüketimdeki alışkanlıklarımızda yavaş yavaş değişecektir. Hayata adapte edilmesi kolay olmayan davranışlar olduğu kadar, alışkanlıklarımızda yapacağımız çok ufak değişikliklerle totalde Dünyamız faydasına büyük sonuçlar doğuracaktır.
Önerebileceğim en basit bilinçli davranış biçimleri; Tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkarmak, günlük yaşantımızda termos kullanmak, en önemli kaynağımız suyun kullanımına çok dikkat etmek, giyimde zamansız ve kaliteli parçalar tercih etmek ve bez alışveriş çantalarımızı yanımızdan ayırmamak. :)
Sana gezegenimizin güzelliğini hatırlatarak ilham veren insanlar veya yerler?
Etiyopya. Şuana kadar gezip gördüğüm, yaşadığım yerler içerisinde en bakir olanı. İnsanoğlunun Dünya’ya verdiği zararı, insanın elinin değmediği, tutkularının, hırslarının olmadığı yerlerdeki güzelliği görünce daha iyi anlıyorsunuz.
En sevdiğin bitki bazlı ev yapımı yemek nedir?
Baklalı enginar. Çok da güzel yaparım. :)
Şu an ne okuyorsun?
Zülfi Livaneli - Serenad
Motton ne?
Hayal kurmak plan yapmanın farklı bir biçimidir.